HPV cinsel yolla bulaşan en sık hastalıktır. Bulaş için cinsel ilişki şart olmayıp ciltten kontakt yoluyla da bulaş olabilir. Bulaş olması için lezyonlarının yani siğillerin olması şart değildir. Lezyonların varlığında ise bulaş riski çok yüksektir. Ayrıca kondom bu virüsten koruyuculuğu genital bölgeyi tam koruyamadığından tam sağlamaz. Bu virüsün 100’den fazla tipi vardır. Yaklaşık 30'a yakın tipi genital bölgede siğile yol açabilir. En sık rastlanan tipi 6 ve 11 olup genital bölgede prekanseroz ve kanseroz lezyon yaratmaz. Virüsle bulaştıktan sonra ımmun sistem dediğimiz bağışıklık sistemimiz bu virüsü alt eder. Bağışıklık sisteminin yetmediği hastalar ise prekanseroz ve kanseroz lezyonlara maruz kalır. HPV hücre içi bir virüs olup mukozadaki hücre içinde dejenerasyona ve sonuçta da displazi veya intraepitelyal neoplazi adını alan prekanseroz tanımlamalara yol açar. Bulaştan sonra virüsün latent dönemi 9-12 aydır. Hatta uzun yıllar latent kalabilir, lezyon oluşturmayabilir. O yüzden lezyon oluştuktan sonra bulaş zamanı hakkında fikir yürütmemiz doğru olmaz.
Düşük onkojenik olanlar: 6,11,42,43,44,54,61,70,72,81
Yüksek onkojenık olanlar ise:16,18,31,33,35,39,45,51,52,56,58,59,68,73,82'dir.
En sık rastlanan tipi 6 ve 11 olup genital bölgede prekanseroz ve kanseroz lezyon yaratmaz. En sık prekanseroz ve kanseroz lezyona yol açan tipi 16 ve 18'dir. Bu tipler genital bölgede ve orofaringeal bölgede prekanseroz ve kanseroz lezyonlardan sorumludur. Hemen tüm serviks kanserlerinden, anal kanserlerin %90'ınından, vajinal kanserlerin %65 inden, vulva kanserlerinin %50'sıinden penis kanserlerinin %35'inden orofarıngeal kanserlerin %60'ından sorumludur. Oluşan lezyonların tedavisinde elektrokoterizasyon (yakma) kriyoterapi (dondurma) co2 lazer ablasyonu, ve kimyasal haraplama kullanılabilir. Tedavi sürecinin kısalığı ve tek seansta bitmesi nedenli koter en sık tercih edilen yöntemdir.